Prof. Dr. Uğur Batı ve Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur’dan kalem işbirliğinden ortaya çıkan kitap

Aşka, ilgilere ve insan ruhuna dair derin bir çalışma…

Kitap, aşkın nörobilimini, insanın âşık olma yetisini ve bağlanma biçimlerini bilimsel datalar ışığında inceliyor. Evrimsel biyoloji, psikoloji, davranış bilimleri ve sinirbilim alanındaki en yeni araştırmalarla desteklenen bu çalışma, okuyucuya ilgilerin gizemli dünyasında bir yol haritası sunuyor.

Kitabın en dikkat çeken kısımlarından biri, aşkın sadece bir his olmadığı, birebir vakitte beyinde gerçekleşen kimyasal ve biyolojik süreçlerin bir sonucu olduğu istikametindeki bilimsel açıklamalar. “Aşk kalpte değil beyinde yaşanır” diyen müellifler, aşkın şehvet, bağlılık ve sadakatle nasıl iç içe geçtiğini çarpıcı örneklerle anlatıyor.

İNSAN MÜNASEBETLERİNİN EVRİMSELLİĞİ

Eserde, aşkın yanı sıra münasebetler, evlilik, sadakat, aldatma, bağlantı problemleri ve insanın ruhsal bağ kurma biçimleri de ele alınıyor.

Günümüz çağdaş dünyasında münasebetlerde yaşanan problemlere bilimsel perspektiften ışık tutan “Ruh Hassası”, okurlarına kendilerini ve münasebetlerini daha güzel manaya fırsatı sunuyor.

Sayfa: 200

GÜÇLÜ BİR KALEM İŞBİRLİĞİ

Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur, psikiyatri ve bilişsel davranış terapileri alanında dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olup, aşk, ilgiler ve insan ruhu üzerine kapsamlı çalışmalara imza atmıştır. Prof. Dr. Uğur Batı ise karar bilimi, psikoloji ve davranışbilimleri alanındaki uzmanlığı ile tanınan bir akademisyen, müellif ve medya danışmanıdır.

İnsan tabiatını merak eden, aşkı ve ilgileri bilimsel bir perspektiften anlamak isteyen herkes için Ruh Hassası, kaçırılmayacak bir okuma tecrübesi sunuyor.

YAŞANILAN DÜNYADA SEVMEK VE SEVİLMEK

Elinizdeki kitap birden fazla insanın sevilmek için yaşadığı bir dünyada sevebilmenin kıymetini vurgulamaktadır. Sevilmek herkesin misal biçimde arzuladığı bir gereksinim, sevmek ise herkesin birbirinden farklı biçimde icra ettiği bir sanattır. O denli bir sevin ki, sevilen de sevmeyi sizden öğrensin.

Aşk yanına gelmediğinde düşlerine gelendir. Yan yana olmak değil, o başka yazılır, aşk sıkı sıkıya olmaktır. Dünyadaki herkesin parmak izinin farklı olması, kimsenin sana onun üzere dokunamayacağının ispatıdır. O nedenledir ki fırsatınız varken sevin ve kendilerine bunu haykırın.