Bilginin peşinde bir yaşam serüveni: İnsan Öğrenmek İçin Yaşar
İnsan Öğrenmek İçin Yaşar, usta muharrir Orhan Tüleylioğlu’nun bilgi, hayat ve insani bedelleri harmanlayarak kaleme aldığı etkileyici bir eser olarak karşımıza çıkıyor. Kitap, insanın öğrenme ve kendini keşfetme seyahatini, edebiyat, bilim, ideoloji ve tarihten beslenen güçlü bir içerikle anlatıyor.
Orhan Tüleylioğlu, bu kitabında derin bir bilgi birikimini ve beşere dair fikirleri okura aktarırken, okuyucularını Eduardo Galeano, Charles Darwin, Molière ve daha birçok değerli düşünür ve sanatkarla buluşturuyor.
İnsan Öğrenmek İçin Yaşar, okuru hayatın derinliklerinde bir seyahate çıkarırken, öğrenme sürecinin hayat boyunca süren bir gereklilik olduğunu gözler önüne seriyor.
Tüleylioğlu, hem edebiyat dünyasından hem de günümüz problemlerinden aldığı örneklerle okuyucularına özgürlüğün, bilginin ve fikir gücünün insan omurundaki ehemmiyetini hatırlatıyor.
Kitap, kanıya, ideolojiye ve özgürlüğe dair güçlü bildirileriyle her yaştan okuyucuya hitap ediyor. İdeoloji, bilim ve edebiyat ortasındaki köprülerde yürümek isteyenler için gerçek bir kaynak niteliğindeki “İnsan Öğrenmek İçin Yaşar”, okurlarını keşfe ve sorgulamaya davet ediyor.
Sayfa: 192
Thomas More, 1534 yılının mart ayında, kapatıldığı Londra Kulesi’nden büyük kızı Margaret’e şunları yazmıştı;
Yazar Orhan Tüleylioğlu
“HİÇKİMSEYE KÖTÜLÜK YAPMIYORUM”
“Hiç kimseye kötülük etmiyorum, hiç kimse için makus söylemiyorum, berbat düşünmüyorum, herkesin güzelliğini istiyorum. Bir insanın yaşayabilmesi için bu yetmiyorsa, yemin ederim yaşamakta gözüm yok… Onun için Kral, şu benim zavallı vücuduma canının istediğini yapsın. Keşke işine yarasa benim mevtim.”
KILAVUZ NİTELİĞİNDE KİTAP
Orhan Tüleylioğlu’nun, birbirinden değerli müelliflerin hayatlarından değerli kesitlere yer verdiği, onların iç dünyalarını, uğraşlarını, kendileriyle olan savaşlarını, yaşanmışlıklarını, toplumlar üzerindeki tesirlerini sayfalarına taşıdığı bu kitap, öğrenmek için yaşamayı düstur edinenlere bir kılavuz niteliği taşıyor.
İtalyan şair ve ressam Tomması Campanella, Güneş Ülkesi’ni hapishanede yazdı. Hint Okyanusu’nda bir ada devleti olan Güneş Ülkesi adaletsizlik, makûs idare ve büyücülük üzere aksiliklerden kaçan insanların oluşturduğu ülkü bir toplumdur.
Bilim ve ideolojinin hükümran olduğu ülkede bayanla erkek ortasında hiçbir ayrım gözetilmez, her iki cinse de eşit haklar tanınır. Kölelik ve özel mülkiyet yoktur, her şey herkese aittir.
BİLGE İNSAN VURGUSU
Asur krallığının başşehri Ninova’da, M.Ö. 668- 626 yılları ortasında yaşamış olan Asur Hükümdarı Asurbanipal’in kitaplığında bulunan bir tablette, Sümerce şunlar yazıyordu: “Bilge insan karanlıkta ışık, çıkmaz sokakta yol bulandır.”
