Karla kaplı İshak Paşa Sarayı gün batımı manzarasıyla fotoğrafçıları çekiyor

UNESCO’nun Dünya Mirası Süreksiz Listesi’nde yer alan İshak Paşa Sarayı, doğusu ve güneyi sarp kayalıklarla çevrili bir zirvenin üzerinde bulunuyor.

Osmanlı’nın Lale Zamanı’nda inşa edilen ve ihtişamlı yapısıyla dikkati çeken İshak Paşa Sarayı; Osmanlı, Selçuklu ile Barok ve Rokoko mimarilerinden izler taşıyor.

Yerleşkesinde cami, odalar, surlar, türbe, iç ve dış avlular, divan ile harem salonları bulunan tarihi yapı, her devir yurt içi ve dışından binlerce ziyaretçi ağırlıyor.

BÜYÜK TALEP GÖRÜYOR

Son günlerde tesirli kar yağışıyla etrafı beyaza bürünen saray bölgesinde, havanın açık olduğu periyotlarda eşsiz gün batımı görüntüsü oluşuyor.

Çevresi karla kaplı tarihi sarayı, eşsiz gün batımı görünümünde karelerine yansıtmak isteyen çok sayıda fotoğraf tutkunu da son günlerde bölgeye istek gösteriyor.

“GÜZEL FOTOĞRAFLAR ÇEKİYORUZ”

İstanbul’dan gelen fotoğrafçılardan Filiz Parlakkılıç, bölgeyi birinci defa ziyaret ettiğini ve tarihi yapının mimarisinden etkilendiğini söyledi.

Soğuk havaya karşın seyahatten keyif aldığını söz eden Parlakkılıç, “Gün batımıyla ilgili hoş fotoğraflar çektik. Görüntü mükemmel, fotoğraf çekmek çok güzel” dedi.

Mersin’den gelen Metin Gönden ise fotoğrafçılığı hobi olarak yaptığını, Ağrı Dağı, İshak Paşa Sarayı başta olmak üzere tarihi ve doğal hoşlukları çok beğendiğini lisana getirdi.

“NEFES KESİCİ GÖRÜNTÜ VAR”

Figen Gündüz de Türkiye’nin tarihi ve doğal hoşluklarını gezip fotoğrafladığını anlatarak şöyle dedi:

“İlk sefer Ağrı’ya geldim. İshak Paşa Sarayı’nın fotoğraflarını çekiyoruz. Çok hoş ve nefes kesici bir görüntü var. Daha uzun soluklu gelip burada kalmak istiyorum. Hava soğuk lakin bu hoşluğu fotoğraflamak için buradayız. Hoş fotoğraflar çektim diye düşünüyorum.”

“İYİ Kİ GELMİŞİZ”

Tur rehberlerinden Mahmut Çebi ise son 10 yıldır doğu vilayetlerinin çok önemli formda yerli turist ağırlamaya başladığını söyledi.

Geçmişte turizmin yaz aylarında yalnızca denize indirgendiğine fakat Doğu Ekspresi ile doğu vilayetlerine daha çok kişinin gelmeye başladığına işaret eden Çebi, şunları kaydetti:

“İnsanların başında bir algı vardı, bu kırıldı. Bilhassa toplumsal medya burada çok âlâ bir misyon üstlendi. Şuurlu beşerler da kendilerini uygun tanıttı. Yıllardır bu mesleğe kendini vermiş biri olarak, batıda görülmesi gereken yerler ne kadar çoksa doğuda da görülmesi gereken yerler o kadar çok. Ülkenin en yüksek dağının dibindeyiz. Dedelerimiz o kadar hoş bir saray yapmışlar ki sanatın taşlara nasıl işlendiğini görüyoruz. Beşerler burayı gördüklerinde o kadar etkileniyor ve keyifli oluyorlar ki ‘İyi ki gelmişiz ve görmüşüz. diyorlar.