Kübra Par yaşadığı canlı yayın kazası için özür diledi
TV100 canlı yayınında bu akşam yaşanılan bir bahtsız olay, medyanın gündeminde geniş yer edindi…
Ana Haber Spikeri Gazeteci Kübra Par, bülteni kapatırken canlı yayın kazası yaşadı..
Seyircilerine veda ederken yaptığı bir el hareketinin ekrana yansımasının akabinde çok üzüldüğünü lisana getiren Kübra Par, bugün bülteni özür konuşmasıyla açtı.
“Bana hiç yakışmadı” diyen Par, “Dün bir an basiretim bağlandı, jenerik müziği girince yayından çıktığımızı düşündüm. Özür dilerim” dedi.
“ÇOK MAHCUBUM, BANA HİÇ YAKIŞMADI”
Par, şu tabirleri kullandı:
Bugün benim için güç bir gün…
Karşınıza bir gazeteci olarak değil bir kardeşiniz, ailenizden biri olarak yayınımıza bir özürle başlamak istiyorum.
Dün yayınımızı kapatırken büyük bir kusur yaptım.
Çok mahcubum…
Bu mahcubiyetle karşınızdayım…
Televizyonculuk dikkat ve itina gerektirir.
Canlı yayınlarda bu stüdyoda bulunduğumuz her an sizlerin karşısında olmanın sorumluluğu içinde davranmak zorundayız.
Yıllarımı verdiğim bu meslekte her vakit bu şuurla hareket etmeye çalıştım.
Fakat dün bir an basiretim bağlandı. Jenerik müziği girince yayından çıktığımızı düşünerek bana hiç yakışmayan bir davranışta bulundum.
Bana hiç yakışmadı…
“ÜZGÜNÜM, ÖZÜR DİLERİM”
Peki niçin bu türlü bir şey yaptım?
Birkaç gündür çıkışta Ana Haber’den bir iki dakika geç çıkıyor, Alfa Petek Müsabaka Programı’nın yayın dilimine giriyorduk. Yayın ortasında direktörümüzle bu mevzuda esprileştik ve iddialaştık. Haber bitiminde jenerik girdi ve kulağıma bir espri yaptı. Yayından vaktinde çıktığımızı düşünerek kendisine bir latife yaptım. O anlar kameralara yakalanmış.
Ben bu yanılgıyı nasıl yaptım diye kendimi sorguluyorum.
Tepki verenler oldu onları da anlıyorum.
Zaten utanılacak bir duruma ayrıyeten farklı manalar yüklenmesi kederimi daha da artırdı…
Dediğim üzere yaptığım şeyin yayın içeriğiyle yahut dünkü gündemle ilgisi yoktu.
Bu biçimde yorumlandığı için üzgünüm.
Gazeteciliğin temel kuralları aşikardır. Kayıtlı ve kayıt dışı konuşmaların nasıl aktarılacağına dair asıllar da aşikardır.
Barış Pehlivan’ın Bilirkişiyi görüşmenin kayıt altında olduğunu belirtmeden, tuzağa düşürmek ister üzere araması gazeteciliğin temel unsurlarına karşıttı.
Bunu dün grup arkadaşlarımızla konuştuk. Yayın esnasında gözaltı haberini verirken, görüşmenin kayıt dışı olduğunu bilhassa belirttim. Yapılan resmi açıklamaları okudum.
Yayını kapatırken tam da bu nedenle gazeteciliğin temel prensiplerine uymamız gerektiğinin altını çizdim.
Bunca yıldır beni izleyenler, kasti ve yayınla alakalı bu türlü bir terbiyesizliği yapmayacağımı bilir.
Kamuoyunu kendimle ilgili bir gündemle meşgul ettiğim için üzgünüm…
Sizlerden ve bu yayında emeği geçen tüm takım arkadaşlarımızdan özür dilerim.
