Marine Johannes’in hedefi EuroLeague’de kupa
Bu dönem Bayanlar Türkiye Kupası’nı kazanan Mersin’in 30 yaşındaki oyun kurucusu Marine Johannes, Avrupa Ligi, Kadınlar Süper Lig ve Avrupa Bayanlar Basketbol Şampiyonası’na (EuroBasket) ait amaçlarını AA muhabirine anlattı.
“BÜYÜK BİR BAŞARI”
Fransız basketbolcu, İspanya’da yarın başlayacak Avrupa Ligi’nde birinci sefer uygulanan 6’lı Final etabında uğraş edeceklerini belirterek, şunları dedi:
Herkes bu yeni format için heyecanlı. Her yıl 4’lü Final gayemiz vardı, artık 6’lı Final oldu. Farklı bir format olsa da oraya katılabilmiş olmak grup için hala büyük bir muvaffakiyet.
“UMARIM BU SENE OLUR”
Organizasyon için sabırsızlandıklarını lisana getiren Johannes, şu halde konuştu:
ÇBK Mersin’in birkaç yıldır EuroLeague’in en âlâ kadrolarından biri olduğunu biliyordum. En güzellerle birlikte oynamak hoş. Şu anda olağanüstü bir grubumuz, saha ve dışında düzgün bir kimyamız var. Hayalim bir gün EuroLeague’i kazanmak, umarım bu sene olur.
“BU BİZİM İÇİN DÖNEMİN GAYELERİNDEN BİRİYDİ”
Johannes, Süper Lig’de Fenerbahçe ile yapacakları ve şampiyonun belirleneceği play-off final serisine ait de şöyle konuştu:
Bu bizim için dönemin gayelerinden biriydi. Finale kalmak kulüp, ekip ve oyuncular için nitekim çok kıymetliydi. Bu serinin de büyük bir çabaya sahne olacağını biliyoruz. Fenerbahçe dünyanın en uygun ekiplerinden biri ve çok güzel oyunculara sahip. Bunun şiddetli bir seri olacağını biliyoruz.
“CİDDİ BİR BİÇİMDE ÇIKTIK”
Sanırım Fenerbahçe hakkında çok fazla görüntü izledik ve bu maça nitekim çok hazır ve önemli bir biçimde çıktık. Bunun kulüp için kıymetli olduğunu biliyorduk. Ayrıyeten Teaira McCowan da ekibe geri dönmüştü. Bu da katiyen çok yardımcı oldu. Uygun bir galibiyet ve ekip zaferiydi. Sonunda kupaya ulaşabildiğimiz için çok mutluyuz.
“BENCE TÜRKİYE LİGİ GELİŞİYOR”
Türkiye ve Fransa’daki bayanlar basketbol liglerini oyun stili ve rekabet düzeyi açısından pahalandıran Johannes, şu biçimde konuştu:
Türkiye’de her maçta yabancı oyuncu kuralı var. Bu durum Fransa’dan biraz farklı lakin heyecan verici zira şahane oyunculara karşı oynuyoruz. Bence Türkiye ligi gelişiyor. Bu da bayan basketbolu için âlâ bir şey.
“ÇOK ÂLÂ BİR ATMOSFERE SAHİBİZ”
“Sihirbaz” lakaplı Fransız oyuncu, ÇBK Mersin’deki tesis ve toplumsal alanların Avrupa standartlarının üstünde olduğunu, oyuncuların kendileri düzgün hissedebilecek tüm imkanlara sahip olduğunu vurguladı.
Uzun yıllar Fransa’daki kulüplerde basketbol oynadıktan sonra değişime muhtaçlık duyduğunu belirten Johannes, yeni bir ülke ve kültür tanıyıp farklı beşerlerle tanışmak istediği için Mersin’e gitmeye karar verdiğini anlattı.
Johannes, ÇBK Mersin’de her şeyin yolunda gittiğini tabir ederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
Fransız arkadaşlarımın (Iliana Rupert ve Marine Fauthoux) etrafta olması hoş. Teknik takımda Fransızca konuşan biri de var. Bu bize sahiden yardımcı oluyor. Birebir lisanı konuşan birilerinin olması sahiden hoş fakat dediğim üzere bizim kadroda herkes birbirleriyle konuşuyor ve güzel anlaşıyor. Nitekim çok yeterli bir atmosfere sahibiz.
“BÜYÜK BİR TURNUVA”
2025 Bayanlar Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda Türkiye ile tıpkı kümede yer alan Fransa’nın formasını giyen Johannes, şu değerlendirmede bulundu:
Bizim için hakikaten değerli bir dönem ve büyük bir turnuva. Ayrıyeten geçen yaz Olimpiyat Oyunları’nda da güzel bir performans gösterdik. Grup ve ferdi olarak çalışmaya ve gelişmeye devam etmek istiyoruz. Şu anda sahiden çok yeterli bir kadro olduğumuzu göstermek istiyoruz. Maksadımız bu turnuvayı kazanmak. Türkiye ile şiddetli bir eşleşme olacak. Ekip arkadaşlarımızla da bunun hakkında konuştuk. Eğlenceli lakin birebir vakitte sahiden sıkıntı olacak. Türk oyuncuların nasıl oynadığını biliyoruz. Sertler ve asla pes etmiyorlar. Ayrıyeten bu turnuvanın birinci maçı olacak. Bu yüzden EuroBasket’e büyük bir açılış olacak’ diyebiliriz.
“VOLEYBOLUN TÜRKİYE’DE HAKİKATEN TANINAN OLDUĞUNU BİLİYORUM”
Johannes, genç kızların sporun her branşına teşvik edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları lisana getirdi:
Genç kızlara yalnızca basketbolu değil genel olarak sporun ne kadar kıymetli olduğunu göstermeliyiz. Onlara bu sayede yeni beşerlerle tanışmanın, arkadaş edinmenin ne kadar eğlenceli olabileceğini söylemeliyiz. Voleybolun Türkiye’de nitekim tanınan olduğunu biliyorum. Fenerbahçe’nin voleybol kadrosunun çok tanındığını duydum. Fransa’da futbol daha tanınan ve her vakit bir spor kısmı başkalarından daha tanınan olabiliyor. Türk gruplarının son devir muvaffakiyetlerinin voleybolu bilhassa kızlar ortasında daha tanınan hale getirdiğini düşünüyorum. Ayrıyeten toplumsal medyada ve reklamlarda sık sık voleybol oyuncularını görüyorum. Bu da onların görünürlüğünü artırıyor, spora daha fazla dikkat çekiyor. Bu durum bana Amerika’daki basketbolu hatırlatıyor. Örneğin Caitlin Clark üzere oyuncuların büyük bir ilgi görmesi sporu büyütüyor. Türkiye’de de voleybol benzeri bir yükseliş yaşıyor. Daha fazla oyuncu sporun dışındaki kitleler tarafından da tanınır hale geliyor. Bu da doğal olarak voleybolu daha da tanınan yapıyor.
“FIBA’NIN TEŞEBBÜSLERİ SAHİDEN ÇOK GÜZEL”
FIBA’nın bayanların basketboldaki varlığını artırmaya yönelik teşebbüslerine değinen Johannes, şunları kaydetti:
FIBA’nın bu teşebbüsleri sahiden çok hoş. FIBA üzere tertiplerin bayan basketbolunu etkin bir halde desteklemesi ve daha fazla kız çocuğunu spora teşvik etmesi çok değerli. Kulüpler de bu hususta çalışıyor. Bunun yalnızca FIBA’nın sorumluluğu değil basketbol topluluğundaki herkesin katkıda bulunması gereken ortak bir uğraş olduğunu düşünüyorum. Örneğin Fransa’da çocuklarla birlikte idman yaptığımız, onların sorularını yanıtladığımız ve onlara ilham vermeye çalıştığımız etkinlikler düzenliyoruz. FIBA ve mahallî kulüplerin desteklediği bu tıp teşebbüslerin, genç kızların basketbolla daha fazla bağ kurmasına ve sporu ciddiyetle sürdürmeye motive olmalarına gerçek manada katkı sağladığına inanıyorum.
